
Kimse kusura bakmasın; Akşener yerden göğe kadar haklı kardeşim. Bu işin sonunda madara olmak, tarihe ve sandığa gömülmek, kafayı da yere eğmek var. Ona göre hesabını, kitabını, muhasebesini yaptı ve bazı haklı gerekçeler ile masadan kalkmak zorun da kaldı.
Ben şahsen; birilerinin söylediği gibi Akşener’in kendi ayağına sıktığını, kaybettiğini felan asla düşünmüyorum, tam aksine kendisini ipten kurtardığını düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan karşısın da seçim kazanma şansı gerçekten zayıf bir olasılıktır, Kılıçdaroğlu bu yüzden doğru tercih değildir. Doğru olan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ikilisinden birisinin aday olmasıdır.
Sadece Hdp ve Chp penceresinden, Diyarbakır’ın, Batman’ın, Tunceli’nin, İzmir’in, Muğla’nın, Edirne’nin, gözü ile olaylara bakar, yaklaşırsanız bazı gerçekleri göremez, diğer bölgelerin, şehirlerin ve ‘Z’ kuşağı diye tabir edilen gençlerin sesini duyamazsınız.
Türkiye’nin 7 bölgesi, 81 vilayeti, milyonluk nüfuslara sahip Anadolu kentleri, Karadeniz illeri, siyasete yön veren gençleri, temel taşları ve bazı dengeleri vardır. Bunlar siyaset de dikkat edilmesi gereken önemli hususlardır. Bunlara özen göstermez, dikkat etmezseniz sonucuna katlanmak zorunda kalırsınız.
Cumhur ittifakı 2019 yerel seçimlerini büyükşehirler de kaybetmiş olabilir fakat gözden kaçan bir şey var; Türkiye genelin de aldığı oy oranı %51’in üzerindedir. Ayrıca bu milletin etnik köken üzerinden mezhepçilik yapıp ona göre sandık ta oy kullanacağını hesap edemeyen, bu gerçeği göremeyenler de benim gözümde siyasetçi değil ve tabiri caizse kördür.
Karamollaoğlu, Ali Babacan, Davutoğlu ve Gültekin Uysal’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kimin kazanacağı umrundamı sizce? Bana soracak olursanız hiç değil. Onların derdi şahsi çıkarları ve pastadan olabildiğince fazla pay alarak, en kestirme yoldan kendilerini vekil olarak meclise atmak ve grup kurmaktır. Bu yüzden adayımız Kılıçdaroğlu dediler. Çünkü işlerine böyle geliyor du.
Tahminlerim de kolay kolay yanılmadım, yanılmam da. Masada ki 4 partinin oyunu toplasan edeceği %3’dür. Ferdi düşünmeyip, halkın sesine kulak verip, Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş ismi ile masaya gelselerdi masa dağılmaz ve seçimi kazanma şansları çok daha yüksek olurdu.
HEMŞERİM’Yavuz AĞIRALİOĞLU’nun aylar önce söylediği bir söz vardı; Sandıktan çıkabilecek aksi bir sonuç karşısın da biz bir daha bu milletin yüzüne bakamayız, onun için kazanacak aday ile yola çıkmalıyız demişti ve çok haklıydı.
Onların gözünde bu kazanacak aday asla Kılıçdaroğlu değildi. Çünkü yaptıkları bütün kamuoyu araştırmaların da ve anketler de Kılıçdaroğlu Tayyip Erdoğan karşısın da seçimi kaybediyor du.
Bugün gelinen nokta da; Kılıçdaroğlu’nu aday yaparak Tayyip Erdoğan’ı yenemeyeceklerini düşündükleri için, kendi partilerini ve siyasi geleceklerini riske atmak, halkın gözün de itibar kaybetmek istemedikleri ve Kılıçdaroğlu’nun adaylık konusunda ki ısrarcı tutumu nedeni ile masadan kalktılar. Bunun başka hiç bir açıklaması yoktur.
Bu yüzden bir kez daha söylüyorum ve diyorum ki; “İmamoğlu varsa çözüm var”. Sen aday ol, seçimi kazan da, varsın yargı devreye girsin, önünü kessin, cezanı onasın, mazbatanı elinden alsın, Ankara yada İstanbul büyükşehir belediyelerinden 1 tanesi 1 yıl el değiştirsin.
Kısacası fotoğrafın hep küçüğüne baktı, bir türlü büyüğünü göremediler yada görmek istemediler. Böyle küçük hesaplar yaparsanız büyük işler başaramazsınız, korkarsanız da hiç bir zaman zafer kazanamazsınız. Hayatın ve siyasetin acı gerçekleri böyledir.
Ben hiç bir parti’nin üyesi’ değilim, olaylara tarafsız gözle bakıp analizimi öyle yapıyorum. Umarım bazı parti’ler de siyaset yapan, üye ve taraf olan arkadaşlarım,dostlarım, benim düşüncelerimi yanlış algılamaz, bana gönül koymazlar. Bazı şeyler ve gerçekler ne yazık ki konuşmadan, söylemeden, yazmadan olmuyor.
Ülke olarak zor günler geçirdiğimiz, yaralı ve acılı olduğumuz, bir çok şehrimizin yerle bir olduğu bu zor dönem de Allah hakkımız da hayırlı olanı nasip kılar inşallah. Sağlıcakla kalın.